Muhabbet kuşu kuruma hastalığı
Kuruma Hastalığı Nedir ?
Megabakteriosis veya kuruma hastalığı, kuşlarda görülen ve Candida albicans adlı mantarın neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Özellikle papağanlar, muhabbet kuşları ve diğer evcil kuş türleri arasında yaygın olarak görülen bu hastalık, kuşların sindirim sistemini etkileyerek ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Megabakteriosis’in belirtileri genellikle sindirim sistemini etkileyen belirtilerdir. Kuşlarda görülen iştah kaybı, kilo kaybı, ishal, kötü dışkı koku, kusma, şişkinlik ve genel halsizlik gibi belirtiler, hastalığın varlığını gösterebilir. Ayrıca, kuşların tüy dökme problemleri yaşaması da sık rastlanan bir durumdur.
Kuruma hastalığının genel özellikleri :
Bu hastalığın isminin megabakteriosis olma nedeni, hastalığa yol açan mikroorganizmaların diğer hastalık etkenleri ve mikroplara göre daha büyük olmasıdır. Anacak bunlar isminin tam aksine bakteri değildir ve mantar olmaktadır.
Kuruma hastalığı en çok küçük evcil kuşlarda (Papağan türleri ve kanarya ailesi) ortaya çıkmaktadır. Bu hastalık ilk olarak, 30 yıl önce keşfedilmiştir. Hastalık etkeni laboratuvarda ve mikroskop altında diğer bakteri ve mikroplara göre daha büyük görüntülenmiştir. Ve bu yüzden megabakter ismi verilmiştir.
Kuruma hastalığı 1989-1990 yılında Avusturya’dan ingiltereye getirilen muhabbet kuşlarında toplu ölümlere neden olmuştur. Ve bu olaydan sonra bu hastalık evcil hayvan yetiştiricileri ve satıcıları tarafından ciddiye alınmaya başlamıştır.
Ve zaman içinde bu hastalık kuşlarda sıkça ortaya çıkan hastalıklardan birisi olarak belirlenmiştir.
diğer hastalıklar ve tedavisi ile alakalı bilgiler içi ⋙ Muhabbet kuşlarında hastalık belirtileri makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.
Kuruma hastalığına neden olan megabakter etkeni :
Kuruma hastalığı etkeni az önce de söylediğim gibi bir mikrop veya virüs olmamaktadır ve bir mantar hastalığı olmaktadır. Ve bazik ortamları seven bir hastalık etkeni olmaktadır. Genel olarak asidik ortamlarda yaşamını sürdürmesi mümkün olmamaktadır.
Megabakter etkeni genel olarak kuşların mide ve bağırsaklarında yaşamayı tercih etmektedir. Ve memeli hayvanlarda ise en çok burun sıvısı ve akciğerlerinde görünen bir hastalık olmaktadır. Ama hastalık bulaşma riski memeli hayvanlarda oldukça düşük olmaktadır.
Kuruma hastalığı bulaşma yolları :
Megabakteriosis hastalığının tam olarak nasıl bulaştığı belli olmamaktadır. Ama oral-fekal bulaşma sebebi olabilir. Eğer daha açık bir şekilde anlatmak istersek, dışkıya bulaşık yem ve su, ve hasta kuşun ağız salgısı yolu ile bulaşması mümkün olmaktadır.
Ama araştırmacılara göre bazı kuşlar bu hastalık etkenini, hastalık yaşamadan taşımaktadırlar. Ve genetik olarak direnç sağladıkları düşünülmektedir. Ama maalesef bu kuşlar hastalık taşıyıcısı olmaktadırlar ve diğer kuşlara bulaştırmaları mümkün olmaktadır. Ama dirençli kuşların yavruları ise bu hastalık karşısında dayanıklı olmaktadırlar.
Kuruma hastalığı patolojisi :
Muhabbet kuşlarında bulunan kuruma hastalığı mantarı, ağız yolu ile sindirim sistemine ulaşır ve kursak, mide ve bağırsaklarda yerleşir. Böylece bağırsaklarda bulunan sindirim hücrelerine zarar verir ve sindirimi yok ederek, canlının besinlerden faydalanmasına engel olmaktadır.
Bu nedenle muhabbet kuşu yediği yemlerden gereken mineraller ve besin değerlerini temin edemediği için, vücudunda bulunan yağ dokusunu kaybeder. Ve zayıflamaya başlar. Zaman ilerledikçe kasların dokusu ise bozulmaya başlar ve en sonda ise yaşamını kaybeder.
Bulgular :
Akut ve kronik form olarak iki şekilde ilerleme kaydetmektedir. Akut formda hasta kuş günler içinde hayata veda etmekte, kronik formda ise haftalar-aylar (3-8 ay) içinde zayıflayarak hayata veda etmektedir. Bu hastalığın spesifik bulgusu bulunmamaktadır, birçok hastalıkta rastlanan bulgular ile bu hastalığın bulguları birbirine karışır.
En önemli bulgusu “KURUMA SENDROMU” farz edilmektedir.
Bu bulgular :
- Zayıflama; Çoğunlukla çok geç fark edilir, kuşun zayıfladığını ancak elimize aldığımızda hissederiz. İlk başlarda kuş yağ dokusunu kaybeder, karın ve göğüs yağ dokuları görülmez. İleriki aşamada kas doku kaybıyla, jilet göğüs olur, ölüme yaklaşıldığının ipucusudur.
- İştah Kaybı: Çok fazla belirgin olmamakla beraber akut formlarında iştah hızla azalmaktadır.
- Hareketsizlik: Geç dönem bulgusudur, kuş tünekte kabarmış ve hareketsiz, sabit olarak kalır..
- Antibiyotiklere Direnç: Hangi tür antibiyotik verirseniz verin, fayda sağlanmaz.
Diğer bulguları biraz daha spesifiktir, fakat yinede tam teşhis koydurucu bulgular değildir.
Belirtileri :
-
- İshal: Hasta kuş ilerleyen zamanlarda bağırsaklarda gıdalar ve su emilemediğinden ve bağırsaktan dışarı su atıldığından ishal olur. Hatta bazen kanlı ishalde görülebilmektedir. Fakat çoğunlukla geç dönem bulgusudur. Dışkı, koyu yeşil, kahverengi ve siyah olabilir
- Sindirilmemiş Gıda: Bu bulgu biraz daha spesifiktir, dışkıda iyi sindirilememiş yem parçaları görülür. Ama fark etmek genelde oldukça zordur.
-
-
Kusma: Fark etmek oldukça zordur. Bazı durumlarda kanlı da olabilir. Kusmayı anlamanın en etkili metodu kuşun yem yedikten veya su içtikten sonra başını sık sık sallaması ve kafesin yan duvarlarına yapışmış kırık yem parçalarıdır.
-
Kuruma Hastalığı Teşhisi :
Dışkıdan, ağız salgısından alınan numunelerden kültür yapıp megabakteri üretimi yapmak oldukça çok zordur. Teşhis çoğunlukla ölen kuşların otopsisi sonrası konulmaktadır.
Kendi tecrübem;
Çoğunlukla çok geç fark ediliyor. Jilet göğüsü hep gördüm. Bununla beraber karnın şiş olması, karına bakıldığında göğüs kafesinden daha yukarıda gözükmesi, karın içinde bağırsakların yumak gibi gözükmesi en çok rastladığım bulgular arasındadır. Ek olarak bu kuşların ağızlarına doğru baktığımda dilleri ve diğer pembemsi görülen yerlerin renkleri açık renk olmakta, hatta beyazlaşmaktadır. Çoğunlukla bulgularla teşhis koymak çok zor olup, ben tedavi sorası düzeldi ise megabakteriosis teşhisi koymaktayım.
Dışkı incelemelerinde megabakterleri fark etmek oldukça zor, sebebi de çok alışkın bir göz gerektirir. Ve boyama da yapılmalıdır ki bu, biz yetiştiriciler için oldukça zorlayıcıdır. Fakat özel merakı, mikroskoba ve mikrop boyama tekniklerini bilen profesyonelere ihtiyaç vardır.
Muhabbet kuşu kafesi nerde durmalı ?
Hastalık Tedavisi :
Oldukça zordur, klasik antibiyotiklere cevap vermez iyileşme göstermez. Penisilin, ve diğer grup antibakteriyeller (tylan, pulmotil, ampicillin, flagyl, nifkolvb) bu hastalıkta etkisi yoktur. Şayet ki, bu tarz antibiyotiklerle iyileşiyorsa bu megabakteriosis değildir. Ancak Sayın Ruhi Saruhan’ın yön gösterdiği bir reçete bulunmaktadır ki bunun etkinliğini ben test edemediğim için bilemiyorum, ama özellikle asitleştirici ve probiyotik kullanması iyileşmeyi başarmada bu metodun göz atılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Tedavi için kullanılacak ilaçlar aşağıdadır :
1. Amphoterecin B :
Bu ilaç damardan verilir bu sebepten dolayı minik kuşlar için uygun görülmemektedir. Ancak bazı ilaçlar damardan verilen sıvı formu ağızdan verilince de etki göstermektedir, ilacın üreticilerine sordum ama hala yanıt vermediler. Olduça pahalıdır, bir şişesi yaklaşık 250 tl. Abelcet, Fungizone, Amphocil piyasa isimleriyle eczanelerde bulma imkanınız vardır. Yurtdışında ağızdan alınan formlarıda bulunmaktadır. Ancak çok pahalıdır.
2. Nystatin :
Bu ilaç literatürde kullanıldığı ifade edilmekte ancak etkisi konusunda şüpheler vardır. Korunma amaçlı verilebileceği ifade edilmektedir. Fungostatin ve Mikostatin adıyla eczanelerde şurup formuna ulaşabilirsiniz. Fiyatı yaklaşık 7 TL’dir.
Kullanımı; günde 4 defa kuşun ağzına 2 damla damlatılır, peşinden 1-2 damla su verilir, başını sallayıp dışarı atmasına engel olmak için boğazı aşağıya doğru hafifçe sıvazlanır, ek olarak suyuna (100ml) 1 kaşık konur. Suluğun koyu renk plastikten yapılmış olmasına dikkat edilir.
3. Fluconazol :
Ben bu ilacı kullanıyorum. Hem şurup hemde kapsül formu bulunmaktadır. Kapsül formunu suluk içinde veya iştahı olan kuş için mama içerisinde, şurup ise ağız yolundan damlatılarak verilebilir. Oldukça etkisi vardır, fiyatıda uygundur. Piyasada birçok adla kapsül formları vardır; Candidin, Kandizol, Zolax, Flurit bunlardan bir kaç tanesidir, ben Flucan Dermatolojik tableti kullanıyorum, içinde iki kapsül çıkmakta fiyatı yaklaşık 20 TL .
Kullanımı: Bir kapsül 100 ml suda eritilir ve 100 ml’lik suluklara 1 ml hazırlamış olduğumuz eriyikten konulur.
Ağızdan şurup formu ise Triflucan şurup ismiyle satılmaktadır. Bunun da kullanımı, günde 1 defa 3 damla kuşun ağzına damlatılır, ve yutma manevrası uygulanır.
Tedavi süresi hasta kuşlarda minimum 30 gün olmaktadır.
Destekleyici Tedavi
1.Hasta kuş ayrılır, ılıman bir ortama konulur,
2.Suluğu ve yemliği her gün taze tutulur,
3.Kafesin altı her gün değiştirlir,
4.Suyu asitleştirlir, bunun için elma sirkesi, normal sirke, greyfurt suyu kullanılabilir. Turnusol kağıdı (akvaryumcularda vardır) ile pH kontrol edilir, pH’ın 5’e kadar indirilmesi sağlanır, suyun mümkün oldukça yumuşak su olamsına özen gösterilir,
5.Arada bir suyuna C vitamini eklenir, bu bağırsak epitelinin gelişimine yardımcı olur, multi vit de kullanılmalıdır,
6.Lactobacillus gibi probiyotik mayalar kuşlara verilmeye çalışılır, bu bağırsak florasını düzenler, asiditeyi dengeler.
Koruma
Evet temel yol koruyucu tedbirlerdir, kuşlarımızın bu mikroba yakalanmamasıdır.
Bu hedef doğrultusunda;
1.Temizlik kuralları (kafes, tünek, yemlik suluk hijyeni vb.)
2.Hasta kuşlara tecrit
3.Temiz yem
4.Temiz su
5.Ara sıra suya elma sirkesi takviyesi
6.Profilaktik antimikotik kullanımı; her ay kuşların sularına flucan kapsül koyup 3-5 gün devam etmek
7.Probiyotik kullanımı
8.Suya klorheksidin takviyesi (eczanelerde Cloder oral sprey olarak satılmakta), bir suluğa bir puf sıkılır.